Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Lideri Hüseyin Baş Adem Metan’ın Youtube kanalında soruları yanıtlandırdı.
-Babadan oğula siyaset’ tenkitlerine cevap…
-Çok geri, çok sığ kaldınız, bunları düzeltelim diyen bir siyasetçiyim
-Kimseyle çekişmiyorum, arbede etmiyorum, kimseyle bir kan davam yok.
-Çok kısa bir vakitte tüm Türkiye beni tanıyacak ve tanıdığı gün ‘Ben aradığımı buldum’ diyecek.
-Bizi mülteci olmaktan Atatürk kurtardı.
-Altılı masanın önceliği iktisat olmalı
-Özelleştirmeler, Neo Liberal bakışın bize dayatmasıdır
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Lideri Hüseyin Baş Adem Metan’ın Youtube kanalında soruları yanıtlandırdı.
Çocukluğundan hobilerine kadar geniş bir yelpazede keyifli bir sohbet gerçekleştiren BTP başkanı gündemin sıcak başlıkları üzerine de değerlendirmelerde bulundu.
Babası Prof. Dr. Haydar Baş’ın vefatının akabinde BTP genel başkanlığına seçilmesinin akabinde birtakım çevrelerce lisana getirilen, ‘Babadan oğula siyaset’ tenkitlerine yanıt veren Hüseyin Baş, “Bana siyasette bugüne kadar yapılan tenkit tek bir cümleden ibaret. O kadar şey söyledim, tek bir cümle bana tenkit olarak geliyor. O da; ‘Babadan oğula siyaset yapıyor.’ Bu bana o kadar sığ ve saçma geliyor ki, karşılık verme gereği bile duymuyorum” diyen Baş şöyle devam etti; “Ben bir şey söylüyorum, bunun hususla ne alakası var? Ayrıyeten benim babam siyasetçi diye ben siyasi yasaklı mıyım, niçin ben yapamayayım ki? Bu demokratik tekniklerle seçilmiş bir durum. Sonra ben gerçekten bir fikir koyuyorum, bir şey söylüyorum burası çok demokratik, herkese açık bir ortam. Bu İsmet İnönü – Erdal İnönü denkleminde gördüğümüz üzere başarılı bir siyasettir aslında. Başarılı derken beğenirsin, beğenmezsin ancak Türkiye’de bir şeyleri taşıyabilmiş bir siyasettir. Bu garipsenecek bir şey değil lakin ben isterim ki beni fikirlerimle eleştirsinler. O müzik söyleyen adamla, ‘dövizi düşürmek için 40 milyar dolar sattılar’ diyen adam birebir. Ayasofya’da 10 Kasım’da Atatürk için Mevlid okutalım diyen adam birebir yahut Türkiye’nin ayrıca sorunlarına ayrıca bakış açıları açan adam aynı”
“Kimseyle çekişmiyorum, arbede etmiyorum”
“Ben fikri olan biriyim. Popülist bir telaffuz, tanınan bir mantık peşinde gideyim, birilerinden nemalanayım diyen biri değilim ki, ben nitekim bir siyasetçiyim” sözlerini de kullanan BTP önderi, “Bugün Türkiye’de siyasetin geri kalmışlığını anlatmaya çalışan bir siyasetçiyim. Ben, ‘Çok geri kaldınız, çok sığ kaldınız bunları düzeltelim, bunu yeni bir mantığa, yeni bir dünyaya açalım’ diyen bir siyasetçiyim. Ben gerisine kocaman bir Atatürk fotoğrafını koymuş biriyim. Bence herkes sevmek zorunda, bu Atatürk için geçerli. Beni sevmesin, bana hürmet da duymasın, burası benim için değerli değil. Ben şunun için hizmet ediyorum; Beni seven için, benimle gelecek kurmak isteyenler için, bana hürmet duyanlar için hizmet ediyorum fakat öbürleri için de hizmet edeceğim. Lakin o beni sevsin sevmesin burası değil benim problemim. Günün sonunda ben bugün Türkiye’de yönetimde olursam, emin olun hepsi beni sevecek zira ben kimseyle çekişmiyorum, arbede etmiyorum, kimseyle bir alıp veremediğim yok, kimseyle de bir kan davam yok. Ben bu türlü biriyim. O yüzden o sevgi ağını vakit içinde emin olun kuracağız. Bundan katiyen eminim” dedi.
“Türkiye beni tanıdığı gün, ‘aradığımı buldum’ diyecek”
Türkiye’de birinci kere oy kullanacak 6 milyonun üzerinde genç seçmen olduğunu da belirten Baş, “Ben bu seçmenin tamamını alabilecek potansiyelde biriyim. Niçin? Zira ben bunlarla tıpkı dünyanın içindeyim. Onların beklentilerini biliyorum ve onlara yanıt verebilecek bir hayat görüşüm var” var dedi açıklamalarına şu biçimde devam etti; “Bu iktidarı bu iktidarın çocukları yıkacak, onlar bile oy vermeyecek’, bu çokça propaganda edilir. Çok yanlışsız, oy vermeyecek, lakin sana da oy vermeyecek, seni de beğenmiyor ki… Muhalefetin çocuğu da muhalefete oy vermeyecek ki zira o da beğenmiyor o siyaseti. Bugün benim önümdeki tek sorun şudur; Ben 1,5 yıllık genel başkanlık süreci olan bir siyasetçiyim. Münasebetiyle 1,5 yılda Türkiye’nin tamamı tarafından tanınmak sıkıntı bir şeydir lakin gün geldiğinde, çok kısa bir vakit sonra tüm Türkiye beni tanıyacak ve tanıdığı gün, ‘Ben aradığımı buldum’ diyecek. O yüzden ben gençlere daima şunu söylüyorum; 10 yıl sonra bu beşerler yok ve yarın ortamızda olamayacak beşerler bizim yarınımızı şekillendiriyor niçin buna müsaade edelim. Gelin daima birlikte biz yarınımızı şekillendirelim. Yanılgı yapalım, üzülelim, keyifli olalım, arbede edelim vs. insani bütün hisleri yaşayalım lakin bir arada yapalım, kendi geleceğimizi kendimiz kurgulayalım. Diğerine bunu emanet etmenin bir mantığı yok zira bugün rastgele bir siyasetçi üniversiteden bahsediyor lakin üniversiteyi 1980’de okumuş. Sen benim okuduğum üniversiteyi bilmiyorsun ki zira çok eski bir bakış açıları var”
“Bizi mülteci olmaktan Atatürk kurtardı”
BTP Genel Lideri Hüseyin Baş Türkiye’deki mülteciler üzerinden de dikkat alımlı bir kıymetlendirme yaptı.
Baş, “Bu kadar farklılığın olduğu yerde bizi birleştiren bir öge var. Bu, Atatürk’ün temellerini attığı cumhuriyet ve demokrasi anlayışıdır. Ben o yüzden bunu daima söylerim; bu çizgiden uzaklaşmadığımız sürece bize hiçbir şey olmaz ancak bu çizgiden uzaklaşırsak sonu hengame, büyük sorunlar… Sokakta bir mülteci gördüğümüzde Atatürk’ü hatırlamak lazım. Bugün bizi mülteciden ayıran şey işte Atatürk’ün kurduğu yapı. Buna bağlı kalmak siyasetin de, insaniyetin de, bugünün kurallarında dünya insanı olmanın da en kıymetli adımlarından biridir” dedi.
“Altılı masanın önceliği iktisat olmalı”
Altı muhalefet partisinin oluşturduğu parlamenter sistem masasına da değinen Hüseyin Baş, “Altılı masanın siyasi bakışı derseniz, artık güçlendirilmiş parlamenter sistem odağı ile buluşuyorlar, tamam hoş. Türkiye’de rejimin parlamenter sisteme dönmesi ve üniter yapının korunması benim için de değerli bir şey fakat Türkiye’de iktisat bence daha büyük bir sorun. Masa oluşuyorsa bence iktisat temelli oluşmalı. Biz neyi çözeceğiz? Program temelli oluşmalı, ‘yarın iktidar olduk ne yapmayı düşünüyoruz’ diye bir çalışma yapmak bence daha değerli olurdu. Fakat Türkiye siyasetinin bir biçimde bir masa etrafında buluşabilmesi de bence değerli ki orada 6 benzemez parti var. Bu hoş, otursunlar konuşsunlar, bu 7 olsun, 8 olsun, 10 olsun, Türkiye’deki bütün siyasi partiler olsun” halinde konuştu.
“Ekonomiyi BTP düzeltir, zira Ulusal İktisat Modeli var”
Ekonomiyi nasıl düzelteceksiniz sorusuna da yanıt veren BTP önderi Baş, “Bu ülkede ekonomiyi ben düzeltirim, bunu bizden öbür hiçbir siyasi parti yapamaz. Zira bizim parti olarak farklı bir formülümüz var, Ulusal İktisat Modeli var. Ulusal İktisat Modeli dediğimiz benim babam Prof. Dr. Haydar Baş’ın yazdığı ve dünyada birçok ülkede uygulanana model. Ben değişik bir bakış açısı koyuyorum ve sizin kabul ettiğiniz ekonomik görüşlerin yanlış olduğunu söylüyorum. Özelleştirmeler Neo Liberal bakışın bize dayattığı fikirler ve kavramlardır; devlet istihdam yapmaz, devlet üretim yapmaz, bu rekabet kuralına da alışılmamıştır, devleti de yorar falan filan… E sonra? Elektrik faturaları canımızı yakıyor zira özelleştirdin. Bunu biz birçok kesimde yaptık, Cumhuriyetin bütün kazanımlarını özelleştirdik. Devlet bunu niçin yapmasın? ‘Yapmaz yapmaz’ dedik yapmadık, niçin yapmasın? Bunu kimse sormadı. Yapabilir, çok daha düzgününü de yapabilir, rekabet içinde de olabilir, vatandaşını da bu işe katabilir. Bunun üzere benim anlattığım apayrı bir ekonomik dünya var. Vatandaşımızın parası yok. Enflasyonun, fiyatların bu ortamdan geri çekildiği bir ortama dönmesini bekliyorsak çok yanılıyoruz, dönmeyecek! Bugüne kadar hiçbir şey dönmemiştir. Münasebetiyle bunun tahlili vatandaşın daha zenginleşmesini sağlamaktır. İktisada öbür bir bakış açısı lazım, üreten, tüketen, vatandaşı için var olan bir devlet algısı ortaya koyarsak iktisattaki sorunu temelli bir formda ortadan kaldırabiliriz” dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
