DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, seçim kanunlarında değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi hakkında TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Yeneroğlu şunları söyledi:
‘İttifak sisteminin içini boşaltıyorlar’
“Ülkemiz en derin krizlerinden birini yaşarken AK Parti ve MHP’nin vatandaşa artık hiçbir tahlil vaadinin olmadığını kabullendiklerini ve bunun itirafı üzerine bari en azından kendimize tahlil üretelim kaygısına düştüklerini bir kere daha görmüş olduk. Göz boyamak için seçim barajını 10’dan 7’ye indiriyorlar. Milletin gönlünden düştüklerini ve mevcut seçim sisteminin artık kendi aleyhlerine işlediğini gördükleri için ittifak sisteminin içini boşaltıyorlar ve ittifak içerisindeki oyların ittifaka yaramasının önüne geçiyorlar.”
‘Cumhurbaşkanı, devlet imkânıyla seçim mitingi yapacak’
“Yargı garantisinde seçim uygulamasını kendi lehlerine zayıflatmak ve böylelikle manipülasyona açık hale getirmek için vilayet ve ilçe seçim şuralarını yine oluşturuyorlar. Partili Cumhurbaşkanının devlet imkânlarıyla seçim mitingleri yapabilmesini de Anayasa’ya muhalif bir biçimde kanunlaştırıyorlar. AK Parti, tabanındaki erimeyi durdurabilmek ve rakip olarak gördüğü DEVA Partisi’nin önünü kesmek için kendince nokta atışı mahzurlar oluşturmaya çalışıyor. Halbuki bunlar beyhude çabalar…”
‘Otoriter idare üslubu ülkeyi hukuksuzluklar ve yoksulluklar ülkesi hâline getirdi’
“İktidar, bu türlü hileli hareketleri birinci sefer yapmıyor. 2019’da belediye seçimlerinde İstanbul belediye lideri seçimleri siyasi baskı sonucunda YSK kararı ile tekrarlatıldı. Absürt bir biçimde birebir zarf içerisindeki bir oy geçerli bir oy geçersiz saydırıldı. Hile yaptılar da ne oldu? Millet ‘hadi oradan’ dedi. Artık de kendi getirdikleri seçim ittifakı sistemini yeniden kendi menfaatlerine nazaran uyarlamaya çalışıyorlar. Sayın Erdoğan’ın AK Parti’nin kuruluşundan 21 yıl sonra geldiği nokta işte bu. Hukukun üstünlüğü, herkesin özgürlüğü ve refahı diye yolan çıkan hareket, ferdî hırslara kurban edildi ve kural tanımaz otoriter idare üslubu ülkeyi hukuksuzluklar ve yoksulluklar ülkesi hâline getirdi.”
‘Maçın ortasında kural değiştirmek siyasi etiğe aykırı’
“Bugün Tayyip Erdoğan Ak Parti’nin başlangıçtaki kimliğini yok ederek partiyi MHP’lileştirdi, Ak Parti’nin takımlarını kendisine buyruk eri yaptı bu anlayışın sonucunda milletin takviyesini her gün kaybediyor lakin millet iradesine karşın koltuğunu müdafaanın sıkıntısı içerisinde. Sayın Erdoğan’ı artık milletin ortasında göremiyorsunuz ve artık ağzından millet iradesi kelamı hiç çıkmıyor. Milleti yoksulluğa mahkûm ettiğini görmesine karşın fakirin ve yetimin hakkı olan devlet imkânları ile seçim kampanyaları yapıp, seçim kanunlarını lehine değiştirip, millet iradesini rehin almak istiyor. Maçın ortasında oyunun kurallarını lehlerine olacağını düşündükleri formda değiştirmek siyasi etiğe karşıttır. Kırmızı kartı verecek olan da milletimizdir.”
‘Ali Cengiz oyunlarınızla bu milleti kandıramazsınız’
“Tükenmişlik sendromuna yakalanmış bir iktidar partisi var. Yargıya inanç yok. Ekonomik kriz vatandaşımızın belini bükmüş. Eğitim sistemi iflas etmiş. Üniversite mezunu gençlerin birden fazla işsiz. İş bulan ise taban fiyata mahkûm edilmiş. Gençlerin geleceğe dair umudu kalmamış. Tarım ve hayvancılık bitmiş. Güvensizlik ve öngörülemezlik kaygıların artmasını tetiklemiş, telaşlar de panik içinde akaryakıt ve yağ kuyruklarını sıradanlaşmıştır. Bu türlü bir ortamda Ali Cengiz oyunlarınızla bu milleti kandırabileceğinizi, iradelerini rehin alabileceğinizi mi sanıyorsunuz? Ziya Paşa’nın deyişiyle; “Siz herkesi kör, âlemi sersem mi sanıyorsunuz?”
‘Tuzak hazırladıklarını zannedenler dönsün bir tarihe baksın’
“Tuzak hazırladıklarını zannedenler dönsün bir tarihe baksın. Yüzlerce yok olmuş, devrilmiş, tarihin mezarlığına gömülmüş iktidar göreceklerdir. Siz de tıpkı onlar üzere utançla ve adaletsizliklerinizle anılacaksınız. Önümüzdeki seçimler, Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti olarak mı yoksa kalıcı olarak Rusya usulü bir despotizmle mi yönetileceğinin seçimidir. Mevcut kural tanımaz idare anlayışının 4 sene sonunda geldiği nokta hiçbir bakanın yahut devlet makamının inisiyatif sahibi olamadığı bir tek kişinin keyfi rejimidir.”
‘Her Pazar iktidarı devralmaya hazırız’
“Fakat Türkiye çaresiz değil. Bu keyfi ve kural tanımaz sisteme karşılık, bizler Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem teklifimizle hukukun üstünlüğüne tabi demokratik bir idaresi hâkim kılacağız. Çoğulcu, iştirakçi ve özgürlükçü demokrasinin hükümran olduğu bir sistem oluşturacağız. Biz milletimizin teveccühüyle kurulan tüm oyunları bozacağız. Bu pazar ve her pazar DEVA Partisi olarak, takımlarımızla ve hareket planlarımızla iktidarı devralmaya hazırız.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
