DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Siyasetleri Lideri Mustafa Yeneroğlu, Seyahat Parkı davasında çıkan kararlara reaksiyon gösterdi. Yeneroğlu, iş insanı Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası verilen davada açıklanan kararın yöntem ve temel tarafından hukuksuz olduğunu savundu. Yeneroğlu’nun açıklaması şöyle:
‘Karar, demokratik pahaları tahrip etmektedir’
“Gezi Davası olarak bilinen davada, Osman Kavala hakkında hukuksuzluk sarmalına son bir utanç daha eklenmiş ve Kavala daha evvel beraat ettiği kabahat kapsamında bu sefer ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasıyla cezalandırılmıştır. Temelsiz ve trajikomik tezler sonucunda verilen kelam konusu karar, türel öngörülebilirliği ve hukuksal güvenilirliği ortadan kaldırmakta, Anayasa’nın temel haklara ait teminatlarını anlamsızlaştırmakta ve demokratik kıymetleri tahrip etmektedir.”
‘Kavala’yı suçlayabilmek için akıl almaz savlar ileri sürüldü’
“Osman Kavala’nın Seyahat olayları sırasında güç ya da şiddet kullandığı, şiddet içerikli fiilleri teşvik ettiği ya da bu fiillere müsaade verdiği yahut bu tipten kabahat oluşturan hareketlere takviye sağladığına ait rastgele bir kanıt bulunmadığı AİHM tarafından söz edilmişti. Dahası, AİHM, Kavala’nın suçlandığı konuların temel hakların kullanımına ait olduğunu açık bir biçimde belirterek ihlal kararı vermiştir. AİHM’in tutuklama önleminin hukuka muhalif olduğu ve siyasi hedefle yapıldığı tespitlerine ve buna ait olarak Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi’nin ihlal prosedürü başlatmasına karşın hukuksuz uygulamalar, sistematik bir halde ısrarla sürdürülmüştür. Üstelik cebir ve şiddet hareketleri ile hiçbir halde ilgisi kurulamayan Kavala’yı suçlayabilmek için akıl almaz yeni savlar ileri sürülmüştür.”
‘Gezi aksiyonları hükûmete karşı bir kalkışma olarak nitelendirilemez’
“Gezi aksiyonları sırasında gerçekleştirilen toplantı ve şov yürüyüşlerinin kimileri barışçıl olmanın ötesine geçerek kamu nizamını tehdit eden şiddet hareketlerine dönüşmüştür. Kabahat teşkil eden aksiyonların yargılaması geçmişte yapılmış, karar alanlar olmuştur. Lakin bunların ötesinde cürüm teşkil eden aksiyonlarla alakası olmayan şahısların birebir halde kıymetlendirilmesi ve hareketlerin bağlamından ve hedefinden koparılarak hükûmete karşı bir kalkışma olarak nitelendirilmesi kabul edilebilir değildir. Hakikaten Seyahat Parkı olaylarının toplantı ve şov yürüyüşü hakkının kullanılması manasına gelen barışçıl hareketler olduğu Anayasa Mahkemesi kararıyla da ortaya koyulmuştur. Hasebiyle, barışçıl hareketlerin düzenlenmesinin, organize edilmesinin ya da yayılmak istenmesinin cürüm kanıtı olarak kıymetlendirilmesi demokratik toplum tertibinin gereklerine alışılmamıştır.”
‘Hukuki kriterler yerine komplo teorileri üzerinden ceza verildi’
“Kavala’nın AİHM kararına karşın tıpkı delillerle farklı davalar açılarak cezaevinde tutulması nedeniyle Türkiye’ye Avrupa Kurulu tarafından yaptırım uygulanması süreci devam ederken, Kavala’ya türel kriterler yerine komplo teorileri üzerinden ağır bir cezanın verilmesinin tüzel hiçbir desteği bulunmamaktadır.”
‘Kavala’nın mahkumiyetini lakin ‘güdümlü bir yargı’ ile izah ediyoruz’
“Gelinen noktada, kin ve intikam alma güdüsüyle en temel ceza hukuku kurallarına bile terslik teşkil eden yargılamalar sonucunda haksız mahkûmiyet kararlarının verilmesi, iktidarın yargı üzerindeki tahakkümünün sonucudur. DEVA Partisi olarak, Osman Kavala’nın ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına mahkûm edilmesini lakin güdümlü bir yargı ile izah edebilmekteyiz. Lakin unutulmamalıdır ki, hukukun temel unsurlarının yok sayılması ve temel hak ve hürriyetlere böylesine keyfi bir formda müdahale edilmesi birebir vakitte toplumun tamamı için de önemli bir tehdittir.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
