Belgesel direktörü Nejla Demirci, “Kanun Hükmü” belgeselinin Altın 60. Antalya Altın Portakal Sinema Festivali’nden çıkarıldığı toplumsal medya hesabından duyurdu.
Demirci, sinemanın kanun kararında kararnameler (KHK) ile kamu vazifesinden çıkarılan tabip Yasemin ve öğretmen Engin’in ihraç sonrası gösterdikleri çabayı anlattığını söyledi.
Demirci, şenlik idaresinin, belgeseli seçkiden çıkarma münasebeti olarak belgeseldeki bir karakterinin yargı sürecinde olmasını gösterdiğini belirterek, kararı “belgesel sinemaya bir darbe” olarak niteledi.
Demirci’nin toplumsal medya platformu hesabından yaptığı açıklama şöyle:
“Kanun Kararında Kararnameler ile kamu misyonundan çıkarılan tabip Yasemin ve öğretmen Engin’in ihraç sonrası gösterdikleri çabayı anlatan Kanun Hükmü/The Decree belgeselimiz ani bir karar ile 60. Antalya Altın Portakal Sinema Festivali’nin Ulusal Belgesel Yarış seçkisinden kaldırıldı. Hekim Yasemin Demirci ve Öğretmen Engin Karataş hakkında katılaşmış rastgele bir yargılama kelam konusu değilken şenlik mazeret olarak belgeselin bir karakterinin yargı sürecinde olduğunu sav ediyor.
“AYM, TARAFIMA TAZMİNAT ÖDENMESİNE KARAR VERMİŞTİ”
Belgeselimiz şimdi üretim basamağındayken üretimi yasaklanmış ve bu sebep ile yargıya başvurmuştuk. Nihayetinde Anayasa Mahkemesi (AYM), yapıtımı söz özgürlüğü, bilim ve sanat özgürlüğü çerçevesinde kıymetlendirdi ve tarafıma tazminat ödenmesine karar verildi. Sinema faaliyetini topluma aktarmak için yola çıkmış bir şenliğin 60. yılında gerçek olmayan ve dahi hakikat olsa bile kendisini ilgilendirmeyen bir yargı süreci işten ayrılma sürecinin hukuka karşıtlığı ile ilgilidir.
“TÜRKİYE TOPLUMU MAĞDUR EDİLMİŞTİR”
Belgeselin konusu ise sivil direniş ve çaba örneğidir. Mahkeme üzerinde belgesel sinemanın hiçbir baskı aktifliği yokken KHK ile öğretmeni işten çıkaran idarenin fiili baskısı vardır. Sinemanın kaldırılma münasebeti aldatmacadır, mahkemeyi etkileme potansiyeli mevcut iktidarda ziyadesiyle vardır, sinemalar yalnızca toplumu bilgilendirme hedeflidir. Bu yaşanan hukuksuzluk, açık seçik sansürün muhatabı sanat özgürlüğünden yararlanması gereken Türkiye toplumudur. Hukuk, demokrasi isteyen Türkiye toplumu mağdur edilmiştir. Bu yaşanan belgesel sinemaya bir darbedir. Bunun sorumlusu Antalya Altın Portakal Sinema Festivali’dir.” (ANKA)
