Her yıl 1 Mart tarihinde kutlanan Sıfır Ayrımcılık Günü kapsamında eşitsizlik hususuyla ilgili farkındalık yaratmayı hedefleyen Escarus, global nüfusun yüzde 70’i için eşitsizliklerin artmaya devam ettiğine ve bu durumun bireyleri derinden etkilediğine dikkat çekti.
1 Mart Sıfır Ayrımcılık Günü kapsamında açıklamada bulunan Escarus Genel Müdür Yardımcısı Ece Sevin, Birleşmiş Milletler’in 2015 yılında ilan ettiği 2030 Gündemi doğrultusunda belirlenen 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi ve 100’den fazla alt maksadın odaklandığı ana temalardan birinin de ‘eşitsizlik ve adaletsizlikle gayret etmek’ olduğuna değinerek: “Bugün bulunduğumuz noktada, birden fazla en az gelişmiş ülkelerde olmak üzere pek çok insan, her gün hayatına önemli eşitsizliklerin gölgesinde devam ediyor. 2021 yılı bilgilerine nazaran global nüfusun yüzde 70’i için eşitsizlikler artmaya devam ediyor. Eşitsizliğin en değerli kök nedenlerinden biri olan toplumsal cinsiyet bilhassa yoksulluk, eğitimsizlik, sıhhat problemleri üzere öteki kırılganlıklarla birleştiğinde bireyleri çok daha derinden etkiliyor. Global Covid-19 salgını da eşitsizlik uçurumunu derinleştiriyor. Bilgiler, bu sene az gelişmiş ülkelerdeki 10 şahıstan 9’unun Covid-19 aşısına erişemeyeceğini öngörüyor” dedi.
BM Irkçı Ayrımcılık ve Azınlıkların Korunması Ağı, çok boyutlu bir plan ortaya koydu
Dünyadaki eşitsizliği anlamak ve bununla çaba etmek için harekete geçmenin yolunun, ayrımcılık olgusunu kavramaktan geçtiğini belirten Sevin, kelamlarına şöyle devam etti: “Ayrımcılığın, adalet sistemi ve sıhhat hizmetleri başta olmak üzere pek çok toplumsal ve yasal alana erişim konusunda eşitsizlik yarattığını biliyoruz. Birleşmiş Milletler, alt kolları ile birlikte dünya genelindeki tüm topluluklarda ayrımcılığı en aza indirmek üzere kapsamlı çalışmalar yürütüyor. Covid-19 global krizinin derinleştirdiği eşitsizliklerin önüne geçmek için harekete geçen BM Irkçı Ayrımcılık ve Azınlıkların Korunması Ağı, 2020’nin Aralık ayında Network Work Plan 2021+ isimli bir plan hayata geçirdi. 2021-2025 periyodunu kapsayan Plan; kimseyi geride bırakmamak, ceza adaleti, muhafaza gündemi, bağlantı ve bilgi transferi üzere mevzularda Dünya Sıhhat Örgütü, BM Uyuşturucu ve Hata Ofisi, İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, BM AIDS, Nüfus Fonu ve Global İrtibat Departmanı üzere organların liderliğiyle çok boyutlu bir ayrımcılığı tedbire gündemi çerçevesi sunuyor. Plan kapsamında 2021 yılında ırkçı ayrımcılıkla uğraş ve azınlık haklarının güzelleştirilmesi başlıklarında ülke düzeyinde bir denetim listesinin hazırlanmasının ve hatası tedbire, ceza adaleti ve hukukun üstünlüğünün geliştirilmesi konusunda bir bildiri yayınlanmasının da ayrımcılığı tedbire konusunda kıymetli adımlar olduğunu düşünüyoruz.”
“Ayrımcılığı en aza indirmek, global sürdürülebilir kalkınmanın en kıymetli ön şartlarından biri”
Tüm bu çalışmaların gaye noktası olan global ayrımcılık ve eşitsizliklerin, dünyanın farklı coğrafyalarındaki birey ve kümeleri da direkt ya da dolaylı olarak etkilediğine değinen Sevin: “Ayrımcılığı en aza indirmek, global sürdürülebilir kalkınmanın en kıymetli ön şartlarından biri. Bu uğraşların başarılı olmasının yolu ise dünya genelinde ötekileştirilerek dışlanan kişi ve kümelerle ilgili toplumdaki farkındalık düzeyini artırmaktan geçiyor. Çünkü ayrımcılık, çoğunlukla yanlış bilgi ya da bilinmeyenden korkmaya dayalı bir tavır olarak önümüze çıkıyor. 2014 yılında BM AIDS önderliğinde ilan edilen ve her yıl 1 Mart’ta kutlanan Sıfır Ayrımcılık Günü’nü, ayrımcılığın en aza indirilmesi, herkesin hukukun önünde eşit olması, her kümeden bireyin temel toplumsal haklara erişimi üzere bahislerde ilerleme kaydedilmesi için değerli buluyoruz. Zira var olan toplumsal ve sistemsel ayrımcılıkların fark edilmemesi, ayrımcılığın kendisinden daha değerli bir sorun. Bu vesilesiyle bireylere etraflarındaki ayrımcı, eşitsiz durum ve şartları fark etmeye çalışmalarını öneriyoruz. Kurumların ise kurum içerisinde var olabilecek ayrımcılıkları tespit etmeleri birinci adımı oluşturuyor. Uygunlaştırma istikametinde tahlil teklifleri geliştirmeye vakit ayırmak, ayrımcılığın en aza indiği eşitlikçi bir toplum gayesi açısından büyük ehemmiyet taşıyor” dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
