İşitme kaybının erken tedavi edilmesi okul başarısını olumlu etkiliyor

Yenidoğan her bin bebekten 1 ile 3’ü işitme kaybıyla doğuyor. Çocukluk devrinde geçirilen hastalıklar, kulak enfeksiyonları, kazalar ve kullanılan kimi ilaçlar nedeniyle bu oranın binde 6’ya kadar çıkabildiğini hatırlatan Demant İşitme Sıhhati Küme Şirketleri Eğitim Müdürü, Tabip Odyolog Bahtiyar Çelikgün, “İşitme kaybının önüne erken teşhis ve tedavi ile geçmek mümkün. Bilhassa çocukluk periyodunda oluşan işitme kayıplarının erken devirde tespit edilmesi, uygun tedavi ve rehabilitasyon uygulamalarının yürütülmesi çocukların lisan gelişimi ve okul muvaffakiyetinde epey kıymetli. Olumsuz tesirlerin önüne geçebilmek ve erken müdahale için nizamlı aralıklar işitme testi yaptırılmalı” açıklamasında bulundu.

TUİK tarafından yapılan şimdiki çalışmalara nazaran 2-17 yaş aralığındaki çocukların yaklaşık yüzde 2’sinde işitme kaybı olduğu belirtiliyor. Dolasıyla yenidoğan işitme taramasıyla erken periyotta teşhis konulamayan ya da çocukların sonraki periyotlarda de işitme kaybı yaşayabildiğini söyleyen Demant İşitme Sıhhati Küme Şirketleri Eğitim Müdürü, Tabip Odyolog Bahtiyar Çelikgün, “Özellikle lisan gelişiminin kritik olduğu periyotlarda yahut okul periyotlarında ortaya çıkabilecek çok hafif dereceli bir işitme kaybı bile çocukların lisan, konuşma ve beyin gelişimini olumsuz etkileyebiliyor. Bu araştırmalar sonucunda, bizler 2022 yılını pediatri yılı olarak benimsiyor, çalışmalarımızı bu çerçevede geliştirmeye itina gösteriyoruz” dedi.

İşitme kaybına erken müdahale edilmesi önemli

İşitme kaybıyla doğan ya da doğum sonrası periyotta işitme kaybı yaşayan çocukların erken müdahale edilmesinin epey değerli olduğunu vurgulayan Doktor Odyolog Bahtiyar Çelikgün, “Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen yenidoğan işitme taraması programları işitme kaybının erken periyotta tespit edilmesi için büyük bir takviye sağlıyor. Bu programlar ile işitme kaybı yaşayan çocukların toplumsal, bilişsel ve lisan gelişimleri etkilenmeden, en uyumlu biçimde topluma karışmaları, ailenin ve toplumun bu mevzudaki hassaslığının ve şuur seviyesinin artması amaçlanıyor. Gelecek periyotta oluşabilecek yıkıcı tesirlerin önüne geçebilmek ve çocukların yaşıtlarıyla tıpkı gelişimi gösterebilmesi için işitme kaybı kuşkusu olmasa bile sistemli aralıklarla işitme testi yaptırılması çok önemli” dedi.