Sevgi Aydın(49) evli ve 3 çocuk sahibidir. İstanbul Pendik’te yaşamakta olan Sevgi Aydın, 1 yıldır böbrek yetmezliği nedeni ile diyaliz görüyordu. Bu periyotta psikolojisi yıpranan Sevgi Aydın’a hayat kurtaran o bağış kızı Gülsüm Aydın’dan(21) geldi.
‘Annem için 3 haftada 15 kilo verdim’
Annesi için 15 kilo veren Gülsüm Aydın, “Annem bir yıldır diyalize giriyordu. Psikolojisi yeterli durumda değildi. Çok fazla içine kapanmıştı. Annemi bu türlü görünce hiç düşünmeden böbreğimi vermek istedim. Birinci başvurduğumuzda yaşımın küçük olması ve kilomdan ötürü pek sıcak bakılmadı. Alp Beyefendi ve Osman Bey’in karşısında bu türlü dediklerinde duygulandım ve ağladım. Ameliyata almaları için ısrar ettim. Ben de anneme umut olabilmek için kilo vermek istedim. 3 hafta da hırs yaptım 105 kilodan 90 kiloya kadar düştüm. Yaklaşık 15 kilo verdim. Daha sonra ameliyat süreci başladı. Şuan çok sağlıklıyım. Sağlıklı besleniyorum ve ameliyat sonrasında da kilo verdim. Annem 10 yıldan daha uzun süte şeker ve tansiyon rahatsızlığı ile çaba etti. Bu süreçte annemin psikolojisi çok yıprandı. Daima tansiyonu ve şekeri yüksekti. Daima olarak 500 ve 600 civarındaydı. En son şekere ve tansiyona bağlı böbrek yetmezliği ortaya çıktı. Öbür bir sıhhat kuruluşunda 12 gün ağır bakımda kaldı ciğerleri su topladı. Daha sonra diyaliz serüvenimiz başladı. 1 yıl diyaliz gördü 1 yılsonunda da ameliyat oldu. Ben bundan 5 ay öncesinde omurgamı kırdım. Daha sonra ruhsal olarak bu ameliyatı kaldırabilir miyim diye düşündüm. Bu süreçte anneme acımı hiç aşikâr etmedim. Bu acımı da annemin böbrek nakli sonrasında memnunluğunu görerek atlattım. Annemin memnunluğunu görmek tanım edilemez bir his. Ben hemşireyim hemşireliği seçmemde ki en büyük etken annem. Annemin hastane ve tabip fobisi var. Anneme takviye olabilmek ve sıhhat sorununda yanında olabilmek için seçtim. Alp Bey’e ve başka çalışan takıma dayanaklarından ötürü teşekkür ederim” dedi.
‘Obezite, Diyabet, Hipertansiyon böbrek yetmezliğine neden oluyor’
Ameliyat sonrası açıklamada bulunan İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı ve Organ Nakli Kısım Lideri Prof. Dr. Alp Gürkan, “Ülkemizde maalesef beyin vefatı sonrası organ bağışı çok yetersiz olduğundan verici olarak canlı akrabalarını kullanıyoruz. Bu sağlıklı insanları ameliyat etmek bize başka bir sorumluluk yüklüyor. Yakınının sıhhatini hatta hayatını kurtarmak için hiçbir sıhhat sorunu olmadığı halde ameliyat masasına yatan bu fedakâr insanlara hiçbir zararımızın olmaması lazım. Bu nedenle bu bireylere tabir yerindeyse “saçından tırnağına kadar” inceliyoruz. Bu şahıslara en küçük ziyan verme mümkünlüğü halinde verici olarak kabul etmiyoruz. Bu nedenle bize başvuran vericilerin neredeyse 30’unu reddediyoruz. Obezite, diyabet, hipertansiyon böbrek yetmezliğine götüren değerli hastalıklardır. Bu nedenle bu durumdaki vericiler konusunda çok hassas davranıyoruz. Gülsüm hanım da epey genç ve kilolu bir verici adayıydı. Hemşire olması nedeniyle de hem kendisinin hem de annesinin durumu hakkında bilgili ve şuurluydu. Öncelikle çok kilosu nedeniyle kendisini verici olarak kabul etmedik. Fakat annesi diyalizde hem fizikî hem de ruhsal olarak çok yıpranmıştı. Kendisi de annesine böbrek vermekte çok istekliydi. Biz 6 ay içinde zayıflayın en az 15 kilo verin sonra tekrar değerlendirelim dedik. Lakin kendisi 15 gün üzere kısa bir müddette bu kiloları verip verici olmak için uygun beden kitle indeksi düzeyine indi. Tekrar de hastanede yatırdık ve gözlemledik, kilo vermeye devam etti. Biz de kurul sonrası durumunu görüşerek verici olarak uygunluk verdik ve ameliyatı gerçekleştirdik. Kapalı usulle çıkardığımız böbreği annesine naklettik. 1 hafta içinde anneyi de kızını da konutuna sağlıklı olarak taburcu ettik. Gülsüm bize ameliyattan sonra da zayıflayacağı kelamını verdi. Böylelikle hem annesini kurtardı, hem de zayıflayarak obezitenin getireceği hastalıklardan kendisini kurtarmış oldu” açıklamalarında bulundu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
