1959 yılında açılan Cezaevi devrimci, demokrat ve yurtseverler için bir zulüm yuvası olmuştur. Yıkılan duvarlar ne yazık ki anılarımıza acıyla kazınmış gerçeklikleri silip atamaz.
Direnişler, özgürlük talepleri, gayretlerle dolu bu duvarlarda idama yürüyen, başı dik gençlerin sloganları yankılanıyor; yankılanmaya devam edecek. Özgürlüğün bedelini ödemek için en ufak bir kararsızlık yaşamayan yoldaşlarımızın anıları önünde bir sefer daha hürmetle eğiliyoruz. Hayatın her alandan kuşatıldığı, özgürlük telaffuzlarının hata sayıldığı, adaletin bir küme saray yanaşmasının oyuncağına dönüştüğü bu günlerde; Onların verdikleri uğraşın değerini taraflı tarafsız herkesin çok daha âlâ anlaması gerekmektedir. Bunu anlatmak da duruşunu ve vicdanını özgürlükten yana koyan bütün insanların üzerinde görevdir.
İnsanlığa bıraktığı utanç dolu mirasla zelzeleden etkilenen Buca Cezaevi tarih oluyor. Bugün yerine yapılacak yapılar tartışılırken bu kirli miras göz arkası edilemez.
Ülkenin siyasi tarihinde bu kadar derin ve dramatik izler bırakan Buca Cezaevinin yerine yapılması gereken, içinde bir hafıza yerini da barındıran, halkın özgürce yararlanabileceği bir yeşil alandır.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı