Kapalı by-pass yolu ile 4 damarı değişen ve ameliyattan tam bir ay sonra voleybol oynamaya devam eden 62 yaşındaki Nizamettin Özlük, şayet klasik teknikle by-pass olsaydı spor hayatı bitecekti
Batman’da yaşayan 62 yaşındaki emekli voleybolcu Nizamettin Özlük, Türkiye Petrolleri Anonim Paydaşlığı Şirketi’ne futbolcu olarak girip 10 yıl sportmen olarak çalıştı. Kadrosu gençleştirme çalışmalarına gidilince bu defa ofis kısmında çalışmaya başladı; hem çalışıp hem de voleybol kadrosunda oynadı. Tekrar birebir şirketten 2015 yılında, 55 yaşında hizmet yılı dolunca emekli oldu. Emekli olmadan evvel voleybol kadrosunda turnuvalara katılıyor, şampiyonluklar alıyordu. Bu türlü ağır bir spor hayatı vardı, hiçbir sıhhat sorunu yoktu. “Bana sorsalar en çok güvendiğiniz organınız hangisi, ‘kalbim’ derdim’ diyen Nizamettin Özlük bir gün spor yaparken birdenbire kötüleşti. Acil anjiyo yapıldı. ‘Hemen ameliyat’ denildi. Dört damarı kapalı by-pass ile değişti.
AMELİYAT GERİLİMİ YÜZÜNDEN 10 KİLO VERDİ
Nizamettin Özlük, yaşadığı süreci şu sözlerle anlattı:
“Bugüne kadar hiçbir şikayetim olmamıştı. Sporuma devam ediyordum, maç olmadığı vakit yüzme, tartı kaldırma, koşu ile vaktimi geçiriyordum. Yeniden bir gün tempolu bir yürüyüş anında tam göğsümün ortasında dehşetli bir acı ve yanma hissettim. Baktım ki çok bir terleme yaşıyorum, doktora gittim. Efor testinin birinci dakikasından sonra çok zorlandım, yeniden göğsümde ağrı, yanma ve terleme hissettim ve ‘Makineyi durdurun’ dedim. Nefes darlığı yaşadım. İlaçlı kimyasal bir test uyguladılar; daha sonra tekrar 4 dakikalık yürüyüş bandına aldılar beni, ikinci dakikasında zorlandım. Tabip raporda ‘Anjiyo öneriliyor’ dedi. İki gün sonra koldan anjiyo yapıldı. Hocam beni ağır bakıma aldı, daha sonra gelip üç damarımın iki tanesi yüzde 91, bir adedinin de yüzde 95 kapalı olduğunun bilgisini verdi ve çok acil ameliyat olmam gerektiğini söyledi. Tabibim, ‘Kesinlikle stentle oyalanamayız, kendine çok güzel bir hekim ve hastane bul’ dedi. Batman’daki kardiyolog tabibim kan sulandırıcı verdi. Bütün ailem, arkadaşlarım, spor topluluğu bana hekim ve hastane aramaya başladık. Daha evvel ‘kapalı ameliyat’ olduğunu ne ben, ne de Batmanlılar bilmiyorduk. Zira çok yakın vakitte birkaç arkadaşım ameliyat oldu hepsi açık ameliyattı. Onların hepsi kendi hekimlerinden şad olduğunu söyleyip ve kendi hekimlerine yönlendirdiler ancak hepsi açık ameliyat olmuşlardı ve güzelleşme süreçlerinin ne kadar sıkıntı olduğunu biliyordum. 15 günde gerilimden 10 kg verdim zira göğsüm kesilecek, spor hayatım bitti, otomobil kullanamayacağım, en çok açık yara ve enfeksiyon endişesinden yemeden içmeden kesildim. Bu olaydan evvel otomobilimin bakımını yaptırmıştım, ailecek tatile çıkacaktık, bir anda hayatımız altüst oldu. Bu ortada tüm aile her koldan tabip ve hastane arayışına girdik. Damadım ve kuzeni İstanbul’dan Prof. Dr. Barış Çaynak’ı öğreniyor ve bizi buluşturdu. Barış hocam bize hiç bilmediğimiz kapalı by-pass ameliyatını anlattı. Hiç endişelenmeme gerek olmadığını, birinci günün sonunda ağır bakımdan çıkacağımı, dördüncü gün hastaneden taburcu olacağımı ve uçakla memleketime dönebileceğini bana söyledi. İnanamadım, bana bir hayal üzere geldi. Zira etrafımda gördüğüm hastaların hem göğsünde ve bacaklarında uzunluktan boya kocaman yara izi vardı. Aylarca sırtüstü yatıp, yan dönemeyip, otomobil kullanamayıp, olağan hayatına çok sonra dönmeleri açıkçası beni çok endişelendiriyordu. Ameliyata kalan olan süreçte çok gerilimden şekerim ve tansiyonum çıktı, aslında şeker hastasıyım, hocam hepsinin nizama konulmasını sağladı ve ameliyata girdim çok sıkıntısız bir ameliyat geçirdim. Üç damar olarak ameliyata girdim ancak hocam bir sürprizle karşılaşmış. Kalbi besleyen yan damarımın da yüzde 90 kapalı olduğunu ameliyat esnasında tespit etti ve o damarımı da değiştirdi. Yani üç damar diye girip dört damar değiştirerek ameliyattan çıktık. Beşinci gün taburcu oldum, Batman’a döndüm. Barış hocam bana; ‘Yüzebilirsin, araç kullanabilirsin her gün arayı artırarak yürüyüşlerine başlayabilirsin’ dedi. Bir ay içerisinde bütün bu aktiviteleri yaparak olağan hayatıma döndüm, maçlara, idmanlara gittim. Maçlara çıktım, şampiyonluk aldık. Hem grup kaptanı, hem de ekibin kurucusu olarak çok keyifli oldum. Hem sıhhatime kavuştum, hem istediğim hayatıma tekrar döndüm, çok memnunum.”
KLASİK BY-PASS OLSAYDI SPOR HAYATI BİTECEKTİ
Nizamettin Özlük’ün ameliyatını gerçekleştiren Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Barış Çaynak, tedavi sürecini şu sözlerle anlattı: “Şehir dışından gelen hastamız bize evvel anjiyo manzaralarını iletti. Bir an evvel ameliyat olması gerekiyordu. Acil ameliyat olması gerektiği için çabucak randevu oluşturuldu ve anjiyosu incelendi. Kalbi besleyen 3 ana damarın üçünde de tıkanıklık olduğu görüldü, yan damarlarında da tıkanıklık olduğu için 4 damarına by-pass yapıldı. Bacak açılmadan endoskopik olarak bacak damarı alınarak kapalı by-pass yapıldı. Taburcu olduktan sonra süratli biçimde olağan hayatına döndü. Atlet olduğu için toplumsal hayatına dönüp idmanlarına başladı. Bana ‘Maç yapabilir miyim?’ diyerek danıştı. Ben de müsaade verdim. Şampiyon oldular. Gurur duydum, kupayı ben almış kadar sevindim. Voleybol bütün göğüs ve kol kaslarının kullanıldığı, zıplama ile göğüs ve kol hareketlerinin yapıldığı bir spordur. Klasik by-pass yapılsaydı, göğüs kafesi açılsaydı, bir daha voleybol oynayamazdı. Kapalı by-pass sayesinde 1. ayda spor yaşantısına döndü. Kapalı by-pass sistemi bu açıdan da çok kıymetli.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
