Anne adayları, hamile kaldığı andan itibaren etraftan duyduğu, yanlışsız olmayan bilgiler ile kendini baskı altında hissediyor. Bilhassa de oral glukoz tolerans testi ya da bilinen ismiyle şeker yükleme testi hakkında dolaşan spekülasyonlar ise anne adayını gerilim altına alıyor. Bebek gelişimi ve sıhhati için çok değerli olan bu testin, bebeği şeker hastası yapacağı tarafındaki haberlere prestij etmemeleri gerektiğini söz eden Perinatolog Bayan Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Behram, “Gebelik sürecinde yapılan şeker testinin anneye ve bebeğe ziyanı yoktur. Zira anne adayı tarafından içilen glikozu suyun direkt bebeğin kanına geçmesi kelam konusu değildir. Sonuç olarak, tabipler gerekli görürse anne adayları gebelik periyodunda şeker testini yaptırmaktan hiç korkmamalıdır” diye belirtti.
Gebelikten evvel anne adayında şeker hastalığı olmamasına karşın gebelik sürecinde kan şekerinde artışın yaşanması gebelik şekerinin oluşmasına yer hazırlıyor. Gebelik periyodunda anne adayında yükselen şeker bedelleri tespit edilmediğinde ise bebekte yapısal anomaliler ve anne karnında ani bebek vefatları yaşanabiliyor. Bu kapsamda gebeliğin 24. ve 28. haftalarında şeker yükleme testi yapılması gerektiğinin altını çizen Perinatolog Bayan Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Behram,konu ile ilgili açıklamada bulundu.
Hangi durumlarda gebelik şekerinden şüphelenilmeli?
Anne adaylarında gebelik şekeri olması durumunda devamlı susuzluk hissi olması, kilo kaybı yaşaması, çok ölçüde yemek yeme isteğinin olması, idrara çıkma ölçüsünün çoğalması ve kendini daima olarak yorgun, halsiz hissetmesi üzere semptomlar ile kendini gösterdiğini söyleyen Doç. Dr. Mustafa Behram, tüm hamilelerde bu belirtilerin olmasının beklenmediğini münasebetiyle her ihtimale karşı oral glukoz tolerans testinin yapılması gerektiğini vurguladı.
Halk ortasında yayılan yanlış bilgilerin anne adaylarına bu testle ilgili yanlış kararlar verdirebileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Mustafa Behram, “Glikozlu su, hamilenin bağırsaklarından emilerek bedene dağılır. Bu yüzden direkt bebeğin kanına geçmesi kelam konusu değildir. Glikozu suyu içtikten sonra glikozun midede süreksiz osmotik imbalansa neden olmasından ötürü mide boşalmasında gecikme, bulantı ve kusma görülebilir. Fakat bu üzere olumsuz tesirler test esnasında olup testten çabucak sonra kaybolmaktadır. İçilen suyun içerisine bir ölçü limon sıkılması bu tesirlerin ortaya çıkmasını çarçabuk engelleyebilir. Sonuç olarak, doktorlar gerekli görürse anne adayları gebelik periyodunda şeker testini yaptırmaktan korkmamalıdır” diye belirtti.
Gebelik şekerini nasıl araştırılır?
Gebelerin şeker testinin aksi bir durum olmadığı sürece 24 ve 28 haftaları ortasında yapıldığını lisana getiren Doç. Dr. Mustafa Behram, “Test için hamileye 50 gr glikozlu su içirilir. Bir saat sonra kan şekerinin 140 mg/dl üstünde çıkması halinde teşhis testi olan 3 saatlik 100 gr glikozla testin tekrar yapılması gerekir. Şayet anne adayında gebelik şekeri çıkarsa bu durum birtakım komplikasyonları da beraberinde getirir. Doğum sonrası bebekte hipoglisemi yani kan şekerinin düşük çıkması, kalsiyum düşüklüğü, polisitemi, hiperbiluribinemi yani sarılık görülme üzere birçok risk oluşabilir. Bebeğin kalp ve böbrek sıhhati ile ilgili problemler oluşabilir ve santral hudut sistemimde hastalıklar meydana gelebilir. Bu yüzden gebelik sürecinde bu testin yapılması hayati değer taşıyor” biçiminde konuştu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
